OLAĞANÜSTÜ KANUN YOLLARI

GİRİŞ

-Hukuk mahkemelerindeki uyuşmazlıklar bakımından kanun yolları olağan kanun yolları ve olağanüstü kanun yolları olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

-Taraflar kural olarak, kesinleşmemiş kararlara karşı sadece olağan kanun yollarına (istinaf ve temyiz yolu) başvurabilirler. Fakat istisnai durumlarda kesinleşmiş mahkeme kararlarına karşı olağanüstü kanun yollarına (kanun yararına temyiz ve yargılamanın iadesi) başvurabilmeleri mümkündür.

OLAĞANÜSTÜ KANUN YOLLARI

1)KANUN YARARINA TEMYİZ

  • İlk Derece Mahkemeleri’nin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına,
  • İstinaf Mahkemeleri’nin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla kesin olarak verdikleri kararlar ile yine bu sıfatla verdikleri ve temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı,

yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur.

-Kanun yararına temyiz talebi Yargıtay tarafından yerinde görüldüğü takdirde, karar kanun yararına bozulur fakat kararın hukuki sonuçları ortadan kalkmaz.

-Bozma kararının bir örneği Adalet Bakanlığı’na gönderilir ve Bakanlıkça Resmî Gazete’de yayımlanır.

-Kanun yararına temyiz ile her ne kadar sonuç taraflar bakımından değişmese de ortada bir yargılama sonucu hukuka ve mantığa aykırı bir karar olduğu için, kararın bozularak Resmi Gazete’de yayımlanması ile gelecekte bu tür kararların verilmesini önlemek, yani yargıya ve hukuka güveni korumak amaçlanmaktadır.

2)YARGILAMANIN İADESİ

-Yargılamanın iadesi, kesin olarak verilen veya kesinleşmiş olan hükümlere karşı istenebilir.

-Bu uyuşmazlıklar tekrar mahkeme önüne getirilemez ancak hukuk devleti anlayışının ve yargıya güvenin bir sonucu olarak hakim belirli ağırlıkta hata veya noksanlıklar sonucu bir karar verdiyse taraflarca veya üçüncü kişilerce (davanın taraflarından birisinin alacaklıları veya aleyhine hüküm verilen tarafın yerine geçenler, borçluları veya yerine geçmiş oldukları kimselerin aralarında anlaşarak, kendilerine karşı hile yapmaları nedeniyle) hükmün iptali istenebilir.

-Bu kişiler hata veya noksanlığa karşı süresi içinde kanun yoluna başvurmamış ya da başvurmalarına rağmen bir başarı elde edememiş olsalar da yargılamanın iadesine başvurabilir.

Başvuru Sebepleri ve Başvuru Süreleri

Başvuru SebepleriBaşvuru Süreleri
a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması.a) Öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve herhâlde iade talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren on yıldır.
b) Davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki ret talebi, merciince kesin olarak kabul edilen hâkimin karar vermiş veya karara katılmış bulunması.b) Kararın davalıya veya gerçek vekil veya temsilciye tebliğ edildiği; alacaklı veya davalı yerine geçenlerin karardan usulen haberdar olduğu tarihten itibaren üç ay ve herhâlde iade talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren on yıldır.
c) Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması.c) Kararın davalıya veya gerçek vekil veya temsilciye tebliğ edildiği; alacaklı veya davalı yerine geçenlerin karardan usulen haberdar olduğu tarihten itibaren üç ay ve herhâlde iade talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren on yıldır.
ç) Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması.ç) Yeni belgenin elde edildiği tarihten itibaren üç ay ve herhâlde iade talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren on yıldır.
d) Karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme veya resmî makam önünde ikrar edilmiş olması.d) Ceza mahkûmiyetine ilişkin hükmün kesinleştiği veya ceza kovuşturmasına başlanamadığı yahut soruşturmanın sonuçsuz kaldığı tarihten itibaren üç ay ve herhâlde iade talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren on yıldır.
e) İfadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması.e) Ceza mahkûmiyetine ilişkin hükmün kesinleştiği veya ceza kovuşturmasına başlanamadığı yahut soruşturmanın sonuçsuz kaldığı tarihten itibaren üç ay ve herhâlde iade talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren on yıldır.
f) Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması.f) Ceza mahkûmiyetine ilişkin hükmün kesinleştiği veya ceza kovuşturmasına başlanamadığı yahut soruşturmanın sonuçsuz kaldığı tarihten itibaren üç ay ve herhâlde iade talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren on yıldır.
g) Lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar veya yazılı delille sabit olması.g) Ceza mahkûmiyetine ilişkin hükmün kesinleştiği veya ceza kovuşturmasına başlanamadığı yahut soruşturmanın sonuçsuz kaldığı tarihten itibaren üç ay ve herhâlde iade talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren on yıldır.
ğ) Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması.ğ) Karara esas alınan ilamın bozularak kesin hüküm şeklinde tamamen ortadan kalkmasından haberdar olunduğu tarihten itibaren üç ay ve herhâlde iade talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren on yıldır.
h) Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması.h) Hilenin farkına varıldığı tarihten itibaren üç ay ve herhâlde iade talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren on yıldır.
ı) Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması.ı) İlama ilişkin zamanaşımı süresi kadardır.
i) Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması veya karar aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi.i) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kesinleşmiş kararının tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay ve herhâlde iade talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren on yıldır.

-(e), (f) ve (g) maddelerindeki hâllerde yargılamanın iadesinin istenebilmesi için bu sebeplerin kesinleşmiş bir ceza mahkemesi kararı sonucu olması şartına bağlıdır. Delil yokluğundan başka bir sebeple ceza kovuşturmasına başlanamamış veya mahkûmiyet kararı verilememiş ise ceza mahkemesi kararı aranmaz. Bu takdirde dayanılan sebebin, yargılamanın iadesi davasında öncelikle ispat edilmesi gerekir.

Yargılamanın İadesi Talebinin İncelenmesi

-Yargılamanın iadesi talebini içeren dilekçe, kararı veren mahkemece incelenir. Mahkeme, sebebin niteliğine göre yargılamanın iadesi talebinde bulunandan karşı tarafın zararını karşılayacak uygun bir miktar teminat göstermesini isteyebilir.

-Mahkeme, re’sen ön inceleme sırasında aşağıdaki şartlardan birinin eksik olduğu kanaatine varırsa davayı esasa girmeden reddeder:

  • Talebin kanuni süre içinde yapılmış olması,
  • Talep üzerine kaldırılması istenen hükmün kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş olması,
  • Yargılamanın iadesi talebi sebebinin kanundaki sebeplerden olmaması.

İnceleme, hükmün icrasını durdurmaz. Ancak bazı hallerde icranın durdurulmasına ihtiyaç duyulursa, talep üzerine ve talep edenden teminat alınmak şartıyla icranın durdurulması kararı verilebilir. Yargılamanın iadesi sebebi bir mahkeme kararına dayanıyorsa bu takdirde teminat istenmez.

Yeniden Yargılama veya Hükmün İptali

-İnceleme sonunda, yargılamanın iadesi sebebi uygun görülürse, yeniden yargılama yapılarak verilmiş olan karar onanır veya kısmen yahut tamamen değiştirilir.

-Ancak, davacının açık veya örtülü onayı olmaksızın vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması yahut bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olmasına dayalı olarak yargılamanın iadesi dilekçesi kabul olunursa, başka bir inceleme yapılmaksızın hüküm iptal edilir.

SONUÇ

Kural olarak hukuki uyuşmazlıklarda kesinleşmiş kararlara karşı kanun yollarına başvurulamamaktadır. Fakat kanunda yazılı olan istisnai hallerde hukuk devleti anlayışının ve yargıya güvenin bir sonucu olarak kanun yararına temyiz ve yargılamanın iadesi yollarına başvurulabilmesi mümkündür.

                                                                            Stj. Av. Cemre Zeynep EROĞUZ

                                                           TARLAN- BAKSI AVUKATLIK BÜROSU


                                                                   AV. AYLİN TARLAN- AV. DERYA BAKSI

Leave a comment