COVİD-19 SÜRECİNDE YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİN SORUMLULUĞU

Tüm dünyada etkili olan Covid -19 salgınının ülkemizde de çıkması ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak ilan edilmesinin ardından salgın yalnızca bireylerin sağlığını tehdit etmekle kalmamış işletmelerin günlük iş akışı, faaliyetleri ve operasyonları üzerinde de olumsuz etkileri olmuştur. Yaşanan bu olağanüstü dönem sektör ayırt etmeksizin tüm iş dünyasını etkilemiş olup, oluşan belirsizlik ve öngörülemeyen sonuçları dolayısıyla iş sürekliliğini devam ettirmek, salgın öncesi mevcut iş verimliliğinin azalmasını engellemek ve salgının şirket ekonomileri üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için şirket yönetimleri tarafından bazı tedbir ve önlemler alınması önem arz etmektedir. Bu doğrultuda alınması önerilen önlem ve alternatifleri bu yazımız içerisinde sizlerle paylaşacağız.

         Bu süreçte şirketler açısından iş verimliliğinin ve sürekliliğinin devamı için yönetim kurulunun üyelerini düzenli ve etkin bir şekilde toplanmaya devam etmesi ve şirketin devamlılığı adına karar alması oldukça önemlidir. Dolayısıyla bu süreç boyunca yönetim kurulu fiziki olarak toplanmak yerine alternatif olarak elektronik ortamda toplanmayı tercih edebilir. Bu yöntemin dışında TTK m.390/4 maddesi uyarınca, anonim şirketlerde yönetim kurulu kararlarının elden dolaştırma yöntemi ile alınması mümkündür.  Buna göre, esas sözleşmede öngörülen ağırlaştırılmış nisaplar saklı kalmak şartıyla, en az üye tam sayısının çoğunluğunun yazılı onayı alınmak suretiyle fiziki katılıma gerek kalmadan yönetim kurulu kararları alınabilir. Elden dolaştırma yönteminde, üyelere e-mail yahut farklı bir yöntem ile gönderilen kararın her bir üye tarafından basılarak ayrı ayrı imzalanması ve imza sayfalarının yönetim kurulu karar defterinde birleştirilmesi mümkündür. Böylelikle fiziken toplantı yapılması riskinin de önüne geçilmiş olunacaktır.

Yönetim organlarının sorumluluğu bir kusur sorumluluğudur. Kusur sorumluluğundan bahsedilebilmesi için hukuka aykırı fiil, zarar, nedensellik bağı ve kusur bir arada bulunmalıdır. Özen yükümlülüğü temelinde gerekli tedbirlerin alınmasında ve kanundan doğan yükümlülüklerin kusurla ihlali durumunda nihai sorumluluğun yönetim organında olduğu unutulmamalıdır. İhlal durumunda Türk Ticaret Kanunu’nun (”TTK”) 553. maddesi yönetim kurulunun ve TTK’nın 644. maddesi atfıyla müdürler kurulunun hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumlu olacağını hüküm altına almıştır. Tüm bu süreçlerin yakından takibi ve yürütülmesi için yönetim organı toplantılarının düzenli hale getirilmesi elzemdir.

İş sürekliliğinin devamı ve ticari hayatın sekteye uğramaması açısından yönetim kurulunun tüm gelişmeleri takip etmesi, güncellemelere uygun olarak tedbirler alması ve risk değerlendirmesi yapması önem arz etmektedir. TTK’nın 366. maddesi yönetim kurulunun, işlerin gidişini izlemek, kendisine sunulacak konularda rapor hazırlamak, kararlarını uygulatmak veya iç denetim amacıyla içlerinde yönetim kurulu üyelerinin de bulunabileceği komiteler ve komisyonlar kurabileceğini düzenlemektedir. Bu doğrultuda sermaye şirketlerinin Covid –19 salgını süresince riskin erken teşhisi komitesi veya bu konuya yönelik özel komite kurmaları, güncel gelişmelerin söz konusu komite vasıtasıyla takip edilmesi ve yine söz konusu komitenin salgın kapsamında alınabilecek önlem ve yöntemler konusunda yönetim kuruluna rapor sunması önerilir.

Covid-19’un solunum yoluyla bulaşması ve bulaşma oranının diğer salgınlara oranla daha yüksek olması işyerinde de birtakım önlemlerin alınmasını zorunlu kılmıştır. Bu kapsamda aşağıdakilerle sınırlı olmamak üzere alınacak önlemlerin ve uygulamaların bazıları aşağıdaki şekildedir:

  • Çalışanlara bulaşı ile ilgili yeterli bilgilendirmenin yapılması ve işyerinde bulaşma riskini azaltıcı gerekli önlemlerin alınması,
  • İşin mahiyeti el verdiği ölçüde evden çalışmaya geçilmesi,
  • Evden çalışmaya geçilmediyse işyerinde sosyal mesafenin korunmasına ilişkin gerekli uyarıların yapılması,
  • İşin niteliğinden kaynaklı seyahatlerin ertelenmesi.

Covid-19 salgını beklenilmez ve öngörülemez bir durum olduğu için yönetim kurulunun 2020 ve devam yılları için planlamış oldukları bütçelerini gözden geçirmeleri ve mevcut duruma göre gerekli revizyonları yapmaları önerilir. Şirketin aktiflerinin pasiflerini karşılayamadığına dair şüpheler var ise, şirket aktiflerinin hem işletmenin devamlılığı hem de muhtemel satış fiyatları üzerinden, bir ara bilanço çıkartmalıdır. Çıkartılan bu bilançodan aktiflerin pasifleri karşılamaya yetmediği anlaşılırsa şirket merkezinin bulunduğu yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne iflas başvurusunda bulunmalıdır.

İlaveten yeni Koronavirüs (COVİD – 19) Salgınının Ekonomik ve Sosyal hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 7244 sayılı Kanun ile TTK’a getirilen Geçici Madde 13’de yer alan kar dağıtımına ilişkin sınırlandırmaların da bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği, söz konusu düzenlemenin şirketlerin özvarlıklarının korunması amacı ile getirildiğinin unutulmaması ve yönetim kurulu tarafından genel kurula sunulacak kar dağıtımı teklifinin yine bu kapsamda yapılması gerektiği önem arz etmektedir. Yönetim kurulu kar dağıtımı konusunda genel kurula sunacağı teklifleri Kanun’a ve TTK’a uygun şekilde hazırlamak ve genel kurul tarafından bu kapsamda alınacak kararların uygulanması konusunda da kendisinden beklenen azami özeni göstermek durumundadır. Sürecin yönetimi konusunda aydınlatılmasını istediğiniz bir husus olması halinde bizlere danışabilirsiniz.

                                                                                Stj. Av. Ozan Parlak

Leave a comment