GİRİŞİMCİLERİN PROJE VE FİKİRLERİNİ KORUMALARI MÜMKÜN MÜ?

Gün geçtikçe yeni sektörlerin ortaya çıktığı iş dünyasında son dönemlerin favorisi olan ve yatırıcımlar açısından da bir kazanç sağlama yolu olarak görülen Startup Şirketleri, ülkemizde de önem kazanarak ilerleme kaydetmekte. Startup şirketlerinin kurucusu olan girişimcilerin de aklına ilk aşamada bazı sorular takılmakta. Bunlardan en önemlisi de fikirlerini tescil ettirerek korumadan yararlanıp yararlanamayacaklarını öğrenmek. 

En baştan belirtmek gerekir ki salt şekilde fikrin hukuk dünyasında koruma altına alınabilmesi mümkün değildir. Somut bir ürün ortaya konmadıkça tescil ya da koruma talep edilememekte. Ancak eser ya da buluş sahibi bir kişinin ürününün korunmasını sağlamak amacıyla başvuruda bulunabileceği iki adet kurum vardır. Bunlardan birincisi Türk Patent Ve Marka Kurumu (TPMK) diğeri de Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesindeki Telif Hakları Genel Müdürlüğü’dür.

TPMK bünyesinde hak sahibi olabilmenin dört yolu vardır. Bunlar; Patent, Faydalı Model, Endüstriyel Tasarım ve Marka’dır.

Patent

Patent, buluş sahibine buluş konusu ürünü satma, kullanma veya üretme imkanı veren bir haktır. Buradan anlaşıldığı üzere Patent başvurusu için ortada bir buluşun varlığı gerekir. Bir buluşun da Patent hakkı kapsamında korunabilmesinin yolu aşağıda sayılı şartları taşımasıdır.

  • Yenilik
  • Tekniğin bilinen durumunun aşılması
  • Sanayiye uygulanabilirlik.

Yenilikten anlaşılması gereken, buluşun, başvuru işlemi gerçekleştirilmeden önce başkaları tarafından herhangi bir şekilde açıklanmamış olmasıdır.

Tekniğin bilinen durumunun aşılması da uzman bir kişi tarafından kolayca düşünülüp uygulanamayacak niteliği haiz olmasıdır.

Sanayiye uygulanabilirlik ise buluşun, teorik bir bilgiden ziyade pratiğe uygulanabilme özelliğini barındırmasıdır.

Bu üç özelliği barındıran buluşlar TPMK kapsamında patente konu olabilirler.

Patent başvurusu sahibi “tekniğin bilinen durumunun araştırılması” işleminin ardından enstitüye incelemeli patent talebini üç ay içinde bildirmezse araştırma raporu dikkate alınmaksızın incelemesiz patent istediği kabul edilir. Bu durum başvuru sahibine yedi yıllık incelemesiz patent hakkı kazandıracaktır. Eğer inceleme talebinde bulunursa, inceleme sonucunda 20 yıllık koruma sağlayacak olan incelemeli patent hakkı sahibi olur.

Faydalı Model

Sanayiye uygulanabilen buluşların sahiplerine on yıl süre ile bu buluş konusu ürünü üretme ve pazarlama hakkının tanınmasıdır. Burada patentten farklı olarak tekniğin bilinen durumunun aşılması kriteri aranmaz.

Faydalı model belgesi alınması için gerekli prosedür patent hakkının alınmasıyla karşılaştırıldığında zaman bakımından daha hızlı masraf bakımından daha uygun olduğu için Faydalı Model başvuruları ülkemizde daha sık yapılmaktadır Patent ile arasındaki en önemli özellik tekniğin bilinen durumunu aşma kriterinin aranmaması olduğundan başvurular çok daha kısa sürede sonuçlanmaktadır.

Endüstriyel Tasarım

Bir eşyanın süs veya estetik olarak görüntüsüdür. Burada ürünün sadece estetik özellikleri korunur, o ürüne ait herhangi bir teknik özellik korunmaz.Yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olan tasarımlar müracaat tarihinden itibaren 5 yıl koruma altına alınmaktadır. Bu süre beşer yıllık dönemlerde yenilenmek kaydıyla, 25 yıla kadar uzatılabilir. 

Marka

Bir şirketin ya da kişinin ürettiği ürünleri veya hizmetleri diğerlerinden ayırt etmeye yarayan işarettir. Markaya dahil olan işaretler; kişi adları, sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi veya ambalajları gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayınlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işaretlerdir. Markanın sahibine tanıdığı haklar ise, tek başına kullanma ve izinsiz kullanılmasını önleme yetkisiyle beraber haksız yere avantaj elde eden kişi ve taraflara karşıda haklarının korunmasını sağlamak. Marka, sahibine başvurudan itibaren 10 yıllık koruma süresi sağlar ve bu sürenin bitiminin ardından hak sahibinin onar yıllık uzatma imkanı mevcuttur.

Telif Hakkı

Telif Hakları Genel Müdürlüğüne yapılan Telif Hakkı başvurusu İsteğe Bağlı bir Kayıt-Tescil işlemidir. Eser üzerinden gerçekleştirilmekte olan bu işlem, eserin kimin tarafından meydana getirildiğini belirlemeye kolaylık sağlamak amacıyla yaptırılması zorunlu olmayan, yaptırılmadığında hak kaybına neden olmayan ve kişiye herhangi bir hak vermeyen beyana dayalı bir işlemdir. İsteğe Bağlı Kayıt-Tescil işlemi sonunda verilen belge eseri meydana getiren kişi ya da kişilerin kim olduğunun tespit edilmesinde kolaylık sağlar.

BİLGİSAYAR PROGRAMLARININ KORUNMASI

Bilgisayar programı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun (FSEK) 1/B/g maddesinde “Bir bilgisayar sisteminin özel bir işlem veya görev yapmasını sağlayacak bir şekilde düzene konulmuş bilgisayar emir dizgesini ve bu emir dizgesinin oluşum ve gelişimini sağlayacak hazırlık çalışmalarını” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı kanunun 2. maddesinde de Bilgisayar Programları İlim ve Edebiyat Eserleri arasında sayılmıştır. 

Eser kavramının belirlenmesinde iki unsurun varlığı aranmaktadır. Bunlar;

  • FSEK’de belirtilen eser kategorilerinden birine dahil olmak,
  • Sahibinin özelliğini taşımak.

Bilgisayar Programlarının eser niteliğine sahip olabilmesi için, bilgisayar programlarının birbirinden ayrılması ve gözlemlenmesi mümkün olan; program akışı, algoritma, kaynak ve objektif kodu ve kullanıcı arayüzü unsurlarının bir arada bulunması gerekmektedir. Bilgisayar Programlarının eser sahibi ise onun kaynak kodlarını yazan kişi ya da kişilerdir.

Ülkemizde sadece bilgisayar üzerinde çalışan yazılımlar; teknik özellik içermedikleri ve sanayiye uygulanabilirlik ölçütünü taşımadıkları gerekçeleriyle patent tescili ile değil Telif Hakkı tescili ile korunabilmektedir. Eğer bu yazılım aynı zamanda bir donanım, makine veya cihaz ile beraber çalışıyor ya da buna bağlı ise Patent ile koruma altına alınabilir. 

FİKRİN YATIRIMCILARLA PAYLAŞILMASI AŞAMASINDA KORUNMASI MÜMKÜN MÜ?

Çoğu girişimci yukarıda anlatılan aşamaları gerçekleştirmeden önce birçok yatırımcı ile görüşme yapmakta ve projesini detayıyla birlikte yatırımcıya anlatmaktadır. Girişimcilerin aktarmış oldukları bilgilerin güvenliğini sağlamak için imzalanacak Gizlilik Sözleşmesi yoluyla, taraflara sır saklama yükümlülüğü yüklenerek karşılıklı güven ilişkisi kurulabilir. Bu sayede Yatırımcı veya Girişimci aleyhine oluşabilecek bir durumda hukuki açıdan koruma sağlanmış olacaktır.

Girişimci bu görüşmeleri gerçekleştirmeden önceki aşamada yaptığı başvuru sonucu TPMK ya da Telif Hakkı kapsamında yararlanabileceği bir menfaati mevcutsa, bu kurumlar sayesinde hak kazandığı tüm hukuki yollara başvurabilir.

Av. Aylin Tarlan Tüzemen
Stj. Ozan Parlak

KASIM 2018

Leave a comment