KİŞİSEL VERİLERİ KORUMA KURULU YENİ KARAR ÖZETLERİ

Kişisel Verileri Koruma Kurumu’nun (KVKK) web sitesinde 10 adet yeni kurul karar özeti yayınlanmıştır.

1-“Veri sorumlusu bankanın ilgili kişiye ait kredi kartı ekstresinde yer alan kişisel verileri yanlış e-posta hesabına göndermesi” hakkında Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun 30/01/2020 tarihli ve 2020/78 sayılı Karar Özeti: İlgili kişi tarafından yapılan başvuruda özetle; müşterisi olduğu bankanın, kendisine ait kredi kartının ekstresini kendisine ait olmayan bir e-posta adresine göndererek şahsına ait bilgileri üçüncü kişilerle paylaştığı, veri sorumlusuna konuya ilişkin hem e-posta hem de dilekçe ile başvuruda bulunduğu, başvuru tarihinin üzerinden bir ay geçmiş olmasına rağmen kendisine yazılı bir dönüş yapılmadığı belirtilerek Kurum’a başvuruda bulunulduğu ifade edilmiştir. Şikâyeti takip eden süreçte ilgili kişinin Kurum’a sunduğu ek dilekçesinde ise özetle; veri sorumlusu bankanın kendisine ait aynı kredi kartının ekstresini, kendisine ait olmayan bir e-posta adresine tekrar göndererek şahsına ait bilgileri tekrar üçüncü kişilerle paylaştığı, kendisinin Kurum’a göndermiş olduğu dilekçe aracılığıyla veri sorumlusundan şikâyetçi olduğu belirtilerek gerekli işlemlerin yapılması talep edilmiştir.

Kurul kararında özetle;

  • Açık rızanın özgür iradeyle açıklanması gerektiğinden, ilgili kişi tarafından açık rıza verilmesi şartına bağlanamayacağı, tarafların eşit konumda olmadığı veya taraflardan birinin diğeri üzerinde etkili olduğu durumlarda rızanın özgür iradeyle verilip verilmediğinin dikkatle değerlendirilmesi gerektiği,
  • Şikâyete konu olayda veri sorumlusunun ilgili kişinin kredi kartı ekstresinde yer alan kişisel verilerini, kendisine ait olmayan bir e-posta adresine göndermek suretiyle Kişisel Verileri Koruma Kanunu’nun (“Kanun”) 5’inci maddesinde düzenlenen kişisel veri işleme şartlarından biri bulunmaksızın üçüncü kişilerle paylaştığı ve bu yönüyle Kanun’a aykırı bir kişisel veri aktarımı gerçekleştirdiği sonucuna varıldığı,
  • İlgili kişinin, veri sorumlusunun Genel Müdürlüğüne konuya ilişkin hem e-posta hem de dilekçe aracılığıyla başvuruda bulunduğunu, ancak belirtilen tarihin üzerinden bir ay geçmiş olmasına rağmen kendisine yazılı bir dönüş yapılmadığını iddia ettiği, veri sorumlusunun, başvuru sahibinin, şube personelleri tarafından telefonla aranarak konu hakkında bilgilendirildiğini ifade ettiği görülmekle beraber  Kanun’un 13. Maddesi hükmünce veri sorumlusu Banka tarafından telefonla aranmak suretiyle bilgilendirilmesinin Kanunun ilgili hükmü kapsamında usulüne uygun bir bildirim niteliğini haiz olmadığı,

Hususları tespit edilerek veri sorumlusu hakkında Veri Sorumlusuna Başvuru Usul ve Esasları Hakkındaki Tebliğ hükümlerine azami dikkat ve özeni göstermesi hususunda veri sorumlusunun talimatlandırılmasına ve hakkında 60.000 TL idari para cezası uygulanmasına karar verilmiştir.

2- “Veri sorumlusu sağlık firması tarafından eski çalışanı olan ilgili kişinin kişisel verilerinin rızası alınmaksızın aktarımı” hakkında Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun 11/02/2020 tarihli ve 2020/108 sayılı Karar Özeti: İlgili kişinin sağlık alanında faaliyet gösteren veri sorumlusu şirket bünyesinde belirli tarihler arasında çalıştığı ve sonlandırmak suretiyle başka bir şirkette işe başladığı, ilgili kişinin yeni işe başladığı şirketin yetkilileri ile yapılan toplantıda veri sorumlusu tarafından ilgili kişinin ailesi hakkında bilgilerin kendileri ile paylaşıldığı, ayrıca ilgili kişinin aldığı maaş, prim ve özel ödeme koşullarına riayet etmeksizin veri sorumlusu eski çalıştığı şirketten ayrıldığı gibi iddiaların kendilerine iletildiği belirtilerek ilgili kişinin cevabının talep edildiği, ilgili kişi hakkındaki bu bilgilerin veri sorumlusu eski çalıştığı şirket tarafından talep olmaksızın, ilgili kişinin yeni işe başladığı şirkete önce telefon ardından iki adet e-posta vasıtasıyla aktarıldığının öğrenildiği,  Kanun’un 12’nci maddesi kapsamında, veri sorumlusunun Kanun’un kendisine yüklediği sorumluluklara aykırı davranarak, kişisel verilere erişme yetkisi olanlar tarafından yetkilerin kötüye kullanılması ile işlenme amacı dışında ilgili kişinin ve ailesinin kişisel verilerini üçüncü kişilerle paylaşması suretiyle Kanun’u ihlal ettiği ve bu ihlallerin gerçekleşmesini önlemek için uygun güvenlik düzeyini temin etmeye yönelik gerekli herhangi bir teknik ve idari tedbir almadığı belirtilerek gerekli işlemlerin yapılması talep edilmiştir.

Kurul Kararında özetle;

  • İlgili kişinin iddialarını doğrulayacak herhangi bir bilgi, belge ve benzeri dokümanın ilgili kişi tarafından Kurum’a sunulmadığı, yalnızca veri aktarımının telefon görüşmesi ve iki adet e-posta ile gerçekleştiği bilgisinin verildiği ve sınırlı bir veri aktarımının yapıldığı anlaşıldığı,
  • İlgili kişinin ayrılma nedenini “ailevi sebeplerden dolayı yurtdışına taşınma” ve yeni işverenine de daha önce çalıştığı iş pozisyonunu “Etik Direktörü” olarak beyan etmiş olması dikkate alındığında; her iki işverenin de yanlış bilgilerle yanıltılmış olması nedeniyle, veri sorumlusunun bu bilgilerle ilgili düzeltme yapmasının kişinin makul beklentisine aykırı olmadığı ve temel hak ve hürriyetlerini de ihlal etmediği sonucuna varıldığı,
  • İş etiği açısından bakıldığında, aynı sektörde faaliyet göstermelerinin doğal sonucu olarak, veri sorumlusunun eski çalışanı hakkındaki yanlış bilgiden haberdar olduğu halde doğru bilgiyi yeni işvereni ile paylaşmamasının ahlak, iyi niyet ve dürüstlük kurallarına da uygun olmayacağının değerlendirildiği,

Hususları tespit edilerek söz konusu veri aktarımının hukuka aykırı bir veri işleme olmadığı sonucuna varıldığından veri sorumlusu hakkında herhangi bir müeyyide uygulanmasına yer olmadığına, ilgili kişiye ait kişisel verilerin ilgili kişinin açık rızası dışında herhangi bir iletişim aracı vasıtasıyla aktarılıp aktarılmadığı; böyle bir aktarım yapıldıysa, yapılan bu aktarımın amacını, içeriğini, aktaran ve aktarılan kişileri de gösterir orijinal metnin kopyasını içeren bilgi, belge vb. dokümanın” Kuruma sunulduğu üzere ilgili kişiye de sunulması ve akabinde ilgili kişiye sunulduğuna dair Kuruma bilgi verilmesi hususunda veri sorumlusunun talimatlandırılmasına karar verilmiştir.

3-“İlgili kişinin, veri sorumlusu bir banka nezdindeki kişisel verileri olan hesap ve kiralık kasa bilgilerinin aktarılması” hakkında Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 13/02/2020 tarihli ve 2020/118 sayılı Karar Özeti: İlgili kişiye karşı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine aykırı ve haksız bir şekilde icra takibine geçildiği, Tebligat Kanunu’na aykırı tebligat hileleri yapılarak ilgili kişi adına ödeme emrinin kesinleştirildiği, bunun üzerine şikayete konu bankaya birinci haciz ihbarnamesi gönderildiği ve bankanın şubelerinden birinde yer alan kiralık kasasına fiili haciz uygulandığı, ayrıca icra takibinde borçlu konumunda olan ilgili kişinin iş yaptığı kişi ve şirketler, çalışma arkadaşları, ortak olduğu şirketler, şirket bilgilerinin resmi olmayan yollarla ele geçirildiği, kimse tarafından bilinmeyen kişisel verisi olan banka hesap ve kiralık kasa bilgisinin paylaşıldığı hususları belirtilerek Kanun’un 11 inci maddesi kapsamında ilgili kişinin hesap ve kiralık kasa bilgilerinin işlenip işlenmediği, işlenme amacı ve bu amaca uygun kullanılıp kullanılmadığı, yurt içi ve yurt dışındaki üçüncü kişilere aktarma yapılıp yapılmadığı hususlarının tespiti ile hukuka aykırılıklar nedeniyle gereğinin yapılması talep edilmiştir.

Kurul Kararında özetle:

  • İlgili kişinin şikâyet başvurusunda belirttiği gibi haksız bir şekilde icra takibine geçildiği, haczin haksız olduğu ve tebligatın Tebligat Kanunu hükümlerine aykırı yapıldığı iddialarının veri sorumlusu tarafından yapılmış işlemlere ilişkin olmadığı, icra dairesi tarafından yasal olarak yapılmış işlemler ile ilgili olduğu, veri sorumlusu bankanın icra ve iflas hukuku bağlamında üçüncü kişi konumunda olduğu,
  • Söz konusu İcra Hukuk Mahkemesinin haciz işleminden sonraki tarihte, tebligatın usulsüz olduğu ve itiraz ile takibin kaldırılması kararı dolayısıyla icra takibinin ve haczin yasal dayanağı olmadığı iddiasının, şikâyet edilen veri sorumlusunun yasal yükümlülüğünden kaynaklanan kiralık kasa bilgisinin paylaşılmasına ilişkin olmadığı, Kurum’un görev alanı ve kişisel verilerin korunması mevzuatı kapsamında bulunmadığı,
  • Somut olayda veri sorumlusunun kiralık kasa bilgilerini icra dairesine aktarmasının ve haciz işlemi yapılmasının Kanunda açıkça öngörülen bir yükümlülük olduğunun anlaşıldığı,

hususları tespit edilerek  veri sorumlusu olarak şikâyet edilen bankanın, icra dairesince ödeme emrinin tebliğ edilmesi ve kiralık kasaya haciz konulması işlemleri nedeniyle kişisel verilerin korunması mevzuatından kaynaklanan bir sorumluluğunun bulunmadığı ve icra ve iflas hukuku bakımından üçüncü kişi konumunda olduğu, kişisel veri olan hesap ve kiralık kasa bilgisinin veri sorumlusu nezdinde bankacılık ve kişisel verilerin korunması mevzuatına aykırı bir biçimde elde edildiğini gösteren bir bulguya rastlanılmadığı, veri sorumlusu tarafından, ilgili kişinin kişisel verisi olan hesap ve kiralık kasa bilgilerinin, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 89’uncu ve 367’nci madde hükümleri çerçevesinde “hukuki yükümlülüğün yerine getirilmesi” şartına dayalı olarak ve Kanun’un 8’inci maddesine uygun olarak icra iflas mevzuatı çerçevesinde aktarıldığı hususları dikkate alındığında Kanun kapsamında yapılacak bir işlem bulunmadığına karar verilmiştir.

4- “İlgili kişilerin kişisel verileri olan banka hesap hareketlerinin, mevduat bilgilerinin, “İlgili kişilerin kişisel verileri olan banka hesap hareketlerinin, mevduat bilgilerinin, para yatırma ve çekme işlemlerinin açık rızaları olmaksızın vergi müfettiş yardımcısı tarafından hukuka aykırı olarak işlenmesi” hakkında Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 13/02/2020 tarihli ve 2020/120 sayılı Karar Özeti: İlgili kişi tarafından yapılan başvuruda özetle; ilgili kişilerin çalışmakta olduğu mükellef kurum hakkında Vergi Müfettiş Yardımcısı tarafından yapılmış olan bir vergi incelemesi sonucunda düzenlenen “Vergi Tekniği Raporunda” (Rapor) kendileri ile ilgili bir vergi incelemesi olmamasına rağmen şahıslarına ait kişisel veri olan banka hesap hareketlerinin, mevduat bilgilerinin, para yatırma ve çekme işlemlerinin rızaları olmaksızın hukuka aykırı olarak işlendiği belirtilerek gerekli işlemlerin yapılması talep edilmiştir.

Kurul Kararında özetle: Şikâyete konu veri işleme faaliyetinde; vergi incelemesi kapsamında mükellefle ilgili kimselerin hesap durumlarının elde edilebileceği, bu nedenle ilgili kişilerin mükellefin %100 ortağı tarafından kendilerine vekâlet verilmesi suretiyle şirketi temsile haiz olmaları nedeniyle bu kişilerin “mükellefle ilgili kimseler” kapsamında değerlendirilebileceğine, bu noktada tüm mükellef şirket çalışanlarının değil şirketi temsile yetkili kişilerin mükellefin çek ödemesi olarak kullandığı banka hesaplarıyla sınırlı olarak kişisel verilerinin işlenmesinin ölçülülük ilkesine uygun olduğuna, bu çerçevede, veri sorumlusunun hukuki yükümlülüğü çerçevesinde yerine getirildiğine ve şikâyete konu kişisel verilerin açık rıza olmaksızın işlenebileceğine karar verilmiştir.

5- “İlgili kişinin bir kargo şirketine karşı açtığı işe iade davasında, kişisel verisi olan kamera görüntülerinin kargo şirketi tarafından mahkemeye sunulması” hakkında Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 25/06/2020 tarihli ve 2020/494 sayılı Karar Özeti: İlgili kişi tarafından yapılan başvuruda özetle; İlgili kişinin veri sorumlusu kargo şirketi nezdinde çalıştığı, iş akdinin sonlandırılmasından sonra açtığı işe iade davasının görülmesi sırasında veri sorumlusunun ilgili kişiye ait kamera görüntülerini mahkemeye sunduğu, kamera görüntülerinin kişisel veri niteliğini haiz olduğu ve Kanun’un 5’inci maddesi uyarınca kişisel verilerin ilgili kişinin açık rızası olmadan işlenemeyeceği, bu hususa ilişkin olarak ilgili kişinin bir açık rıza beyanının bulunmadığı, konuya yönelik olarak veri sorumlusuna yapılan başvuruya cevaben veri sorumlusu tarafından ilgili kişinin kişisel verilerinin önceden ilgili kişi tarafından imzalanmış bir bilgilendirme metni kapsamında işlendiğinin belirtilmiş olmasına rağmen kendisinin böyle bir açık rıza beyanının bulunmadığı belirtilerek veri sorumlusu kargo şirketi nezdinde Kanun kapsamında gerekli yaptırımların uygulanarak hukuka aykırı olarak elde edilen kişisel verilerin silinmesi talep edilmiştir.

Kurul Kararında özetle: İlgili kişinin Kurum’a ilettiği şikayet başvurusundan,

  • Bahsi geçen kamera görüntülerinin ilgili kişinin çalışma arkadaşına hakaret içerikli sözlerde bulunarak fiziksel şiddet uygulaması sonucu iş akdinin haklı nedenle feshedildiğine dair delil olmak üzere işveren vekili tarafından mahkemeye sunulduğunun anlaşıldığı, 
  • Veri sorumlusu tarafından başvuruya cevap olarak iletilen ihtarname örneğinde, ilgili kişinin imzaladığı kişisel veriler hakkında bilgilendirme metni gereğince aktarma merkezinde kamera kaydı alındığına ilişkin olarak ilgili kişiye bilgilendirme yapıldığı,
  • İlgili kişinin imzaladığı bu aydınlatma bildirimine göre veri sorumlusunca kamera kayıtlarının hukuken geçerli sebeplere dayanılarak işlendiği ve hakkın tesisi, kullanılması veya korunması için veri işlemenin zorunlu olması hukuki sebebi uyarınca taraflar arasında görülen işe iade davasında, iş akdinin haklı nedenle fesih sebebinin kanıtlanması amacıyla mahkemeye sunulduğunun açıklandığı,
  • Söz konusu kamera kaydının mahkemeye sunulmasının hukuka uygun bir veri işleme faaliyeti olduğu, 
  • İlgili kişinin veri sorumlusu kargo şirketi tarafından açık rızası alınmaksızın kamera kaydının alındığı iddiası karşısında; veri sorumlusunun daha önceden, ilgili kişinin imzaladığı kişisel veriler hakkında bilgilendirme metni gereğince aktarma merkezinde kamera kaydı alındığına ilişkin olarak ilgili kişiye bilgilendirme yapıldığı, ilgili kişinin imzaladığı bu aydınlatma bildirimine göre veri sorumlusunca kamera kayıtlarının hukuken geçerli sebeplere dayanılarak işlendiği beyanı çerçevesinde veri sorumlusunun kargo şirketi olduğu göz önüne alındığında; Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulunun 2016/DK – YED/517 sayılı kararı ile onaylanan “Posta Gönderilerine İlişkin Güvenlik Tedbirlerine Yönelik Usul ve Esaslar” düzenlemesinin “Posta gönderilerinin görüntüleme cihazları ile kontrolü” başlıklı 6’ncı maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, “Hizmet sağlayıcılarının posta gönderilerini kabul merkezlerinde kamera sistemi kurularak kayıtlar, gerektiğinde ilgili mercilere sunulmak üzere en az bir (1) ay süreyle saklanır.” hükmü gereğince veri sorumlusu kargo şirketinin, “Kanunlarda açıkça öngörülmesi” hukuki sebebine uygun olarak işleme yaptığı sonucuna varılmıştır.

Bu sebeple, söz konusu şikayet ile ilgili olarak Kanun kapsamında yapılacak bir işlem bulunmadığına karar verilmiştir.  

6-  “Veri sorumlusu bir havayolu şirketi tarafından ilgili kişiye ait çağrı merkezi görüşme kayıtlarının transkriptinin teslim edilmemesi” hakkında Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 30/06/2020 tarihli ve 2020/504 sayılı Karar Özeti: İlgili kişi tarafından yapılan başvuruda özetle; ilgili kişinin veri sorumlusu bir havayolu şirketinin çağrı merkezi ile gerçekleştirdiği görüşmeye ait olan ses kaydının yazıya dökülmesi suretiyle bir nüshasının tarafına yazılı yahut e-posta yolu ile iletilmesinin istendiği, veri sorumlusu tarafından söz konusu talebin “ilgili ses kayıtlarının talebi şirket prosedürleri gereği yalnızca yasal merciler tarafından iletilmesi durumunda mümkün olduğu” gerekçesi ile reddedildiği, ancak Kanun’a göre gerçek kişiye ait olan, gerçek kişiyi belirlenebilir kılan her türlü bilginin kişisel veri olduğu, ilgili kişiye ait olan ses kaydının da kişisel veri niteliğini haiz olduğu belirtilerek ilgili kişi tarafından talebini reddeden veri sorumlusunun Kanun’un 13’üncü maddesi anlamında veri ihlaline sebep olduğu gerekçesiyle cezalandırılması ve ilgili görüşme kaydının kendisine teslim edilmesi talep edilmiştir.

Kurul Kararında özetle: Kurum tarafından iletilen bilgi ve belge talebi konulu yazıyı takiben veri sorumlusunca ilgili kişiye, talep ettiği konuşmanın transkriptinin e-posta vasıtasıyla iletildiği ve Kurum’a da redaksiyon ile kapatılmış bir versiyonunun gönderildiği, ilgili kişinin kişisel verilerinin veri sorumlusu havayolu şirketi tarafından temin edilmesinin hukuka uygun olduğu, somut olayda gerçekleşen herhangi bir kişisel veri işleme faaliyeti kapsamında veri sorumlusu tarafından veri güvenliğine ilişkin yükümlülüklere aykırı hareket edildiği sonucuna varılamayacağı, veri sorumlusu bünyesindeki birimlerin, uygulamada artık ilgili kişilerin Kanuni talepleri doğrultusunda hareket edilmesi hususunda bilgilendirildiği, hususları göz önüne alındığında veri sorumlusu hakkında yapılacak bir işlem bulunmadığına karar verilmiştir.

7- “Ölenin sağlık verisinin yasal mirasçısı tarafından talep edilmesi” hakkında Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 30/06/2020 tarihli ve 2020/507 Sayılı Karar Özeti: İlgili kişi tarafından yapılan başvuruda özetle; ilgili kişinin vefat eden babasının mirasçısı olduğunu gösterir mirasçılık belgesi ile babasına ait kayıtlı her türlü sağlık verisinin tarafına iletilmesini ilgili kamu kurumundan talep ettiği fakat talebinin Kanun’un 8’inci maddesi ile Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu’nun 35’inci maddesi dayanak gösterilerek ve sükna hakkı, intifa hakkı ve nafaka alacağının devredilmediği belirtilerek reddedildiği, ancak bu hususların talebi ile hiçbir ilgisinin olmadığı, ölen kişinin verisinin mirasçısına verilmesi ile ilgili açık mevzuat olmadığı sürece, idarenin emsal yolu ile sınırlama getirmesinin hukuka aykırı olduğu, kişinin tıbben ve hukuken ölümüyle gerçek kişiliğinin sona ermesi ile birlikte, ölenin sağlığında sahip olduğu tüm mal varlığı, hukuki hakları, borçları ve yükümlülüklerinin mirası reddetmemiş mirasçılara geçtiği, hukuki varlığı sona eren ölen bir kişinin Kanun’a dayanılarak gerçek kişi ve ilgili kişi kavramları ile ilişkilendirilmesinin fiilen ve hukuken söz konusu olmadığı, Kişisel Sağlık Verileri Hakkında Yönetmeliğin 11’inci maddesi göz önüne alındığında verilerin sadece yargı yolu ile alınması gerektiğine ilişkin açık bir düzenleme, yöntem ya da kısıtlama bulunmadığı,  veri sorumlusu kamu kurumu tarafından verilen yanıtta Kişisel Sağlık Verileri Hakkında Yönetmeliğin yalnızca Sağlık Bakanlığı’nı bağladığının ifade edildiği ancak, bir yönetmeliğin yalnızca onu çıkaran Bakanlığı bağlayabileceğinin düşünülemeyeceği, bu yönetmeliğin vatandaşı doğrudan ilgilendiren ve idarenin uygulaması gereken açık bir düzenleme olduğu hususları belirtilerek söz konusu verilerin tarafına verilmesi talep edilmiştir. 

Kurul Kararında özetle; İlgili kişinin vefat eden babasının yasal mirasçısı olarak söz konusu verileri Kişisel Sağlık Verileri Hakkında Yönetmelik kapsamında talep edebileceğine ancak Kurum’a yapmış olduğu başvurunun Kanun kapsamında değerlendirilemeyeceğine karar verilmiştir.

8-İlgili kişinin, bilet satın almamasına karşın bir havayolu şirketinden uçak bileti satın aldığına dair SMS alması” hakkında Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 11/08/2020 tarihli ve 2020/608 sayılı Karar Özeti: İlgili kişi tarafından yapılan başvuruda özetle; ilgili kişinin 05********4 numaralı cep telefonuna 01.07.2019 tarihinde bir Havayolu Şirketi tarafından Umman’dan İzmir aktarmalı İstanbul’a uçak bileti satın alındığına dair bir SMS gönderildiği, ilgili kişinin mesajı görür görmez veri sorumlusunu aradığı ancak görüşme sağlayamadığı, bunun üzerine çevrimiçi şikâyet formu doldurduğu, bu başvurusunu müteakiben veri sorumlusu tarafından aranarak belirtilen biletin iptal edildiğinin kendisine söylendiği, ilgili kişinin bunun üzerine adını ve cep telefonu numarasını kullanarak kimin söz konusu uçak biletini satın aldığının tarafına yazılı olarak bildirilmesini talep ettiği ancak herhangi bir yanıt alamadığı belirtilmiş olup veri sorumlusu hakkında gereğinin yapılması talep edilmiştir.

Kurul Kararında özetle: İlgili kişiye ait telefon numarasının, adı- soyadı ve TC kimlik numarası ile eşleştirilerek saklandığından ve kimliği belirlenebilir gerçek bir kişiye ulaşılması sonucu doğurduğundan kişisel veri niteliğinde olduğu, ancak somut olayda ilgili kişiye ait telefon numarasının kendisine ait herhangi bir kayıtla eşleşmediği aksine sehven yazılmış olan numaranın bileti satın alan kişi tarafından veri sorumlusu sistemlerine girildiğinin anlaşıldığı, veri sorumlusu kanalları üzerinden bilet almakta olan 05*******2 telefon numarasının kullanıcısı gerçek kişinin satın aldığı biletle ilişkili olarak ilgili kişiye ait 05********4 telefon numarasını veri sorumlusu ile paylaştığının anlaşıldığı, bu kapsamda veri sorumlusunun müşterilerine alınan biletlere ilişkin SMS hizmeti sunarken başka bir telefon numarasına SMS gönderilmesi seçeneği de sunduğu görülmüş olup alınan bilete ilişkin müşteri bilgilerinin ilgili kişiye ait olmadığı,

değerlendirmelerinden hareketle;

Veri sorumlusu tarafından ilgili kişinin iletişim bilgilerinin başka bir kullanıcı tarafından sisteme girilmesi suretiyle ve kastı bulunmaksızın işlendiği; ayrıca söz konusu manuel veri girişlerine cevaz veren sisteme girilen telefon numaralarının kime ait olduğunun belirlenmesine ilişkin sistemsel bir eşleştirme yahut veri tabanı bulunmadığı dikkate alındığında Kanun’un 12’nci maddesinde yer alan kişisel verilerin hukuka aykırı olarak işlenmesini önlemek amacıyla uygun güvenlik düzeyini temin etmeye yönelik gerekli her türlü teknik ve idari tedbiri alma yükümlülüğünü ihlal ettiği yönünde bir tespitte bulunulamadığından konuya ilişkin Kanun kapsamında tesis edilecek bir işlem olmadığına, ilgili kişiler tarafından Kanun çerçevesinde yapılan başvurulara süresi içinde ve usulüne uygun cevap vermesi hususunda veri sorumlusunun talimatlandırılmasına karar verilmiştir.

9- “Veri sorumlusu sabit telefon hizmeti sağlayan işletmeci tarafından bir hastanenin müşterilerinin kişisel verilerinin hukuka aykırı olarak işlenmesi” hakkında Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 03/02/2021 tarihli ve 2021/84 sayılı Karar Özeti: İlgili kişi tarafından yapılan başvuruda özetle; Başvuru sahibi Hastanenin, kendilerine başvuran hastalarla iletişim kurmak amacıyla kayıt altına alınan telefon numaraları üzerinden hastalara SMS gönderilmesi için sabit telefon hizmeti sağlayan bir işletmeci (1. STH) ile anlaşma yaptığı, söz konusu anlaşma kapsamında hastanelerinde tedavi gören hastalara ait telefon numaralarının 1. STH ile paylaşıldığı ve içeriği hastaneleri tarafından belirlenen SMS metinlerinin 1. STH tarafından hastalara gönderildiği, bununla birlikte hastaneleri nezdinde kayıtlı bulunan hastalara ait telefon numaralarına, öncesinde hastanelerinde çalışan ancak görevinden ayrılan bir doktora hasta sağlamak adına doktorun ismi ve soy ismi başlığı altında geçiş yaptığı yeni hastanenin isim ve iletişim bilgileri ile başka bir STH’ye (2. STH) ait numara taşınabilirliği yönlendirme kodunu içerir SMS’lerin gönderildiği yönünde kendilerine pek çok şikâyet ulaştığından hareketle Hastanelerinde tedavi gören hastalara ait çok sayıda telefon numarasının 1. STH tarafından 2. STH ile işbirliği yapmak suretiyle hukuka aykırı olarak işlendiği iddiaları ile anılan STH’ler hakkında Kanun çerçevesinde gerekli işlemlerin tesis edilmesi talep edilmiştir.

Kurul Kararında özetle: 2. STH’nin bir aracı hizmet sağlayıcı olarak değerlendirilmesi halinde, aracı hizmet sağlayıcının, haberleşme altyapısını kullanan hizmet sağlayıcısı tarafından sağlanan içeriği kontrol etmekle, bu içerik ve içeriğe konu mal veya hizmetle ilgili hukuka aykırı bir faaliyetin ya da durumun söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü kılınmamasından dolayı, somut şikâyet kapsamında, 2. STH yönünden Kanuna aykırılığın bulunmadığı, Hastane ile 1. STH arasında, Hastanenin hastalarına SMS metinlerinin gönderilmesi faaliyeti kapsamında bir veri sorumlusu-veri işleyen ilişkisinin mevcut olduğu ve 1. STH’nin Kanun hükümlerine aykırı olarak başvuru sahibi Hastanenin hastalarına ait iletişim verilerini işleme amacı dışında kullanmak suretiyle mezkûr Kanun hükmünde öngörülen yükümlülüğe aykırı hareket etmiş olduğu, 1. STH’nin Kanun’un 5’inci maddesinde hüküm altına alınan işleme şartlarını sağlamaksızın telefon numaralarına reklam içerikli ileti yönlendirmek suretiyle ilgili madde hükmüne aykırı hareket ettiği ve hastane müşterilerinin telefon numaralarını amacı dışında kullanarak yükümlülüğe aykırı davrandığı kanaatine varıldığı,

değerlendirmelerinden hareketle Hastane müşterilerinin kişisel verilerinin 1. STH tarafından hukuka aykırı bir biçimde işlendiği ve 1. STH’nin kişisel verilerin hukuka aykırı olarak işlenmesini önlemek amacıyla uygun güvenlik düzeyini temin etmeye yönelik gerekli teknik ve idari tedbirleri almadığı sonucuna varıldığından 1. STH hakkında 125.000 TL idari para cezası uygulanmasına karar verilmiştir.

10- “Bankaya olan borcundan dolayı ilgili kişinin yakınına Bankanın sözleşmeli avukatı tarafından ilgili kişinin borç bilgisinin iletilmesi” hakkında Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 09/02/2021 tarihli ve 2021/115 sayılı Karar Özeti: İlgili kişi tarafından yapılan başvuruda özetle; ilgili kişi tarafından, Bankaya olan borcu sebebiyle kız kardeşinin cep telefonu numarasının Bankanın sözleşmeli avukatı tarafından aranması ve cep telefonu numarasına SMS gönderilmesi suretiyle kişisel verisinin avukat tarafından hukuka aykırı olarak paylaşıldığı belirtilerek, gerekli işlemlerin yapılması talep edilmiştir. Bankanın sözleşmeli avukatı ve banka savunmada bulunmuşlardır.

Kurul Kararında özetle: Banka tarafından ilgili kişinin kız kardeşinin cep telefonu numarasının Yasal Takip Sistemine kaydedilmesi işleminin ilgili kişinin açık rızasının alınması şartına dayanılarak yapılmadığı anlaşıldığından söz konusu kişisel verinin elde edilmesinin Kanun’un 5’inci maddesine aykırı olduğu; diğer taraftan Bankanın söz konusu kişisel veriyi elde etmesinin akabinde kendi bünyesinde oluşturduğu Yasal Takip Sisteminde yer alan ilgili kişinin kişisel verileri haricinde kız kardeşinin telefon numarasını Avukat ile paylaşmasının hukuka aykırı olduğu değerlendirilmekte olup, bu durumun Kanunun 12 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendine aykırılık teşkil ettiği kanaatine varıldığından Banka 175.000 TL idari para cezası uygulanmasına, avukatın söz konusu Yasal Takip Sisteminde “diğer telefonu” olarak kayıtlı olan telefon numarasının ilgili kişinin kız kardeşinin telefon numarası olup olmadığını ilk anda bilecek durumda olmadığı, zira sistemde bu telefon numarasının ilgili kişi haricinde kime ait olduğunun belirtilmediği, ilgili kişinin kız kardeşine sırasıyla 01.07.2019, 18.09.2019, 19.09.2020 ve 13.11.2019 tarihinde SMS’ler gönderildiği, 21.11.2019 tarihinde otomatik aramanın gittiği ve ilk otomatik arama sonrasında numaranın ilgili kişiye ait olmadığının anlaşıldığı ve veri sorumlusuna konu hakkında bilgi verilerek numaranın kayıtlardan çıkarıldığı dikkate alındığında avukat hakkında yapılacak bir işlem olmadığına karar verilmiştir.

Yukarıda yer alan karar özetleri KVKK’nın web sitesinde yayınlanan kurul karar özetlerinin bir özeti şeklinde bilgi amaçlı paylaşılmış olup, kararlar hakkında detaylı bilgiye https://www.kvkk.gov.tr/Icerik/6929/Kisisel-Verileri-Koruma-Kurulu-nun-Yeni-Yayinlanan-Karar-Ozetleri adresi üzerinden ulaşabilirsiniz.

Sıla Atilla

TARLAN – BAKSI AVUKATLIK BÜROSU


AV. AYLİN TARLAN – AV. DERYA BAKSI

Leave a comment