REKABETİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN’DA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

Rekabetin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi 16 Haziran 2020 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu tarafından kabul edilerek kanunlaşmış ve 24 Haziran 2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da (RKHK) köklü değişiklikler yapan kanun uzun yıllardır tartışılan ve beklenen değişiklikleri kapsamaktadır. Bu Kanun ile yapılan önemli değişiklikleri kısaca; muafiyet değerlendirmelerinin teşebbüsler tarafından yapılabilmesi, birleşme ve devralma başvuruları değerlendirmelerinde hakim durum testi yerine etkin rekabetin önemli ölçüde azaltılması ölçütünün kullanılması, Rekabet Kurulu tarafından davranışsal ve yapısal tedbirlere karar verilebilmesine imkan tanınması, elektronik ortamda tutulan verilerin incelenmesine açıkça imkan verilmiş olması, rekabet üzerinde etkisi hissedilmeyecek ihlaller hakkında Rekabet Kurulu’nun soruşturma konusu yapmamasına imkan tanınması ve taahhüt ve uzlaşma usullerinin getirilmesi olarak özetleyebiliriz.

NELER DEĞİŞTİ?

1.TEŞEBBÜSLER KENDİ KENDİNE MUAFİYET DEĞERLENDİRMESİ YAPABİLECEK

RKHK’nun 4. maddesi belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmaları, uyumlu eylemleri ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemlerini hukuka aykırı ve yasak olarak nitelendirmektedir. Bu yasağın istisnası ise eski düzenlemede Kanun’un 5. maddesinde yer alan şartların varlığı halinde Rekabet Kurulu’ndan muafiyet kararı alarak mümkün olabilmekteydi.

Kanun değişikliği ile birlikte teşebbüslerin ya da teşebbüs birliklerinin muafiyet kararı almasına gerek olmaksızın eğer Kanun’un 5. maddesinde düzenlenen şartların varlığı söz konusu ise teşebbüsler kendi kendine muafiyet değerlendirmesi yaparak yasaktan muaf olduğu yönünde karara varabilecek.

İlgili değişiklik uyarınca, teşebbüslerin anlaşma, uyumlu eylem, karar ve eylemleri aşağıdaki şartları taşıyorsa Kanun’un 4. maddesinde yer alan yasaktan muaftır:

  1. Malların üretim veya dağıtımı ile hizmetlerin sunulmasında yeni gelişme ve iyileşmelerin ya da ekonomik veya teknik gelişmenin sağlanması,
  2. Tüketicinin bundan yarar sağlaması,
  3. İlgili piyasanın önemli bir bölümünde rekabetin ortadan kalkmaması,
  4. Rekabetin (a) ve (b) bentlerindeki amaçların elde edilmesi için zorunlu olandan fazla sınırlanmaması.

Teşebbüsler muafiyet kapsamında olup olmadıkları yönünde tereddüt yaşarlarsa Kurul’a başvurarak Kurul tarafından muafiyet kararı verilmesini de talep edebilir.

2.BİRLEŞME VE DEVRALMA BAŞVURULARINDA HAKİM DURUM TESTİ YERİNE ETKİN REKABETİN ÖNEMLİ ÖLÇÜDE AZALTILMASI ÖLÇÜTÜ GETİRİLDİ!

Kanun’un 7. Maddesinde yapılan değişiklik ile birleşme devralma başvurularının incelenmesinde hakim durum testi yerine AB hukukuna paralel olarak etkin rekabetin önemli ölçüde azaltılması testi (SIEC testi) getirilmiştir.

Bu değişiklik ile birlikte incelemelerde ilgili birleşme ve devralmaların sadece sektörde hakim durum yaratıp yaratmadığı incelemesi ile sınırlı kalınmayacak ve rekabetin önemli ölçüde azaltılıp azaltılmadığı da değerlendirme konusu edilecektir.

3.REKABET KURULU DAVRANIŞSAL VEYA YAPISAL TEDBİR KARARLARI VEREBİLECEK!

Rekabet Kurulu’nun, Kanun’un 4’üncü, 6’ncı veya 7’nci maddelerinin ihlal edildiğini tespit etmesi halinde, ilgili teşebbüs veya teşebbüs birliklerine idari para cezasına ek rekabetin tesisi için yerine getirilmesi ya da kaçınılması gereken davranışsal tedbirlere de karar verebileceği düzenlenmiştir.

Davranışsal tedbirlerin sonuç vermediği hallerde Rekabet Kurulu’na teşebbüslerin belirli faaliyetlerini yahut ortaklık paylarını ya da mal varlıklarını devretmeleri şeklindeki yapısal tedbirlere de karar vermesine imkan tanınmıştır. Yapısal tedbirler Kanun’da tahdidi olarak sayılmıştır. İlgili teşebbüs veya teşebbüs birliklerine yapısal tedbire uyması için en az 6 ay süre verileceği de düzenlenmiştir.  

Rekabet Kurulu tarafından davranışsal veya yapısal tedbirlere karar verilebilmesi için kararın ihlalle orantılı olması ve ihlalin etkili biçimde sona erdirilmesi için gerekli olması gerekmektedir.

4.ELEKTRONİK VERİLERİN İNCELENEBİLMESİ

Kanun’un 15. maddesinde yapılan değişiklik ile Kurul’un yerinde inceleme yapabilme yetkisi genişletilmiş ve ilgili teşebbüslerin fiziki ve elektronik ortam ile bilişim sistemlerinde tutulan her türlü verilerini incelemesine imkan tanınmıştır.Esasında Kurul tarafından yapılan incelemelerde elektronik veriler de kanun maddesinin eski haliyle incelemeye konu edilebiliyordu. Çünkü eski maddenin lafzı her türlü verinin incelenebileceği şeklinde düzenlenmişti. Yapılan değişiklik incelemeye konu edilecek verileri ve Kurul’un inceleme yetkisinin kapsamını belirginleştirmiştir.

5.REKABET KURULUNUN SORUŞTURMA KONUSU YAPILMAMASINA KARAR VERME YETKİSİ (DE MİNİMİS KURALI)

Kanun’un 41. maddesine eklenen 2. fıkra ile Kurul’a pazar payı ve ciro gibi ölçütleri esas alarak rakipler arasında fiyat tespiti, bölge veya müşteri paylaşımı ve arz miktarının kısıtlanması gibi açık ve ağır ihlaller hariç olmak üzere, piyasada rekabeti kayda değer ölçüde kısıtlamayan anlaşma, uyumlu eylem ve teşebbüs birliği karar ve eylemlerini soruşturma konusu yapmama yetkisi tanınmıştır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar ise Kurul tarafından çıkarılan tebliğ ile belirlenecektir.

AB mevzuatına uyum ve Kurum kaynaklarının daha önemli ihlallerde kullanılmasını amaçlayan bu düzenlemenin Kurum’un iş yükünü de belli oranda azaltacağı düşünülmektedir.

6.TAAHHÜT USULÜ

Yürütülmekte olan bir önaraştırma ya da soruşturma sürecinde rekabeti sınırlayıcı anlaşma, uyumlu eylem ve kararlar kapsamında ya da hakim durumun kötüye kullanılması sebebiyle ortaya çıkan rekabet sorunlarının giderilmesine yönelik olarak ilgili teşebbüs ya da teşebbüs birliklerince taahhüt sunulabileceği hüküm altına alınmıştır. Bu hüküm uyarınca taahhüt verilmesi usulüne en geç soruşturma aşaması tamamlanmadan başvurulabilecektir. Rakipler arasında fiyat tespiti, bölge veya müşteri paylaşımı ya da arz miktarının kısıtlanması gibi açık ve ağır ihlallerle ilgili olarak taahhüt kabul edilmeyecektir. Kurul söz konusu taahhütler yoluyla rekabet sorunlarının giderilebileceğine kanaat getirirse bu taahhütleri ilgili teşebbüs ya da teşebbüs birlikleri açısından bağlayıcı hale getirerek soruşturma açılmamasına veya açılmış bulunan soruşturmaya son verilmesine karar verebilecektir.

Kurul’un, verilen taahhüt uyarınca soruşturma açılmamasına ya da açılmış bulunan soruşturmaya son verilmesine karar vermesinden sonra aşağıdaki hallerde tekrar soruşturma açabileceği de düzenlenmiştir.

  1. Kararın alınmasına temel teşkil eden herhangi bir unsurda esaslı değişiklik olması,
  2. İlgili teşebbüs veya teşebbüs birliklerinin verdikleri taahhütlere aykırı davranmaları,
  3. Kararın taraflarca sunulan eksik, yanlış veya yanıltıcı bilgiye dayanılarak verilmiş olması.

Taahhüt verilmesi usulünün uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar ise Kurul tarafından çıkarılan tebliğ ile belirlenecektir.

7.UZLAŞMA USULÜ

Kanun’un 43. maddesine eklenen 5., 6., 7., 8. ve 9. fıkralar uyarınca Kurul, soruşturmaya başlanmasından sonra ilgililerin talebi üzerine veya resen, soruşturma sürecinin hızlı bitirilmesinden doğacak usuli faydaları ve ihlalin varlığına veya kapsamına ilişkin görüş farklılıklarını göz önüne alarak uzlaşma usulünü başlatabilecektir. Kurul ile hakkında soruşturma başlatılan ve ihlalin varlığı ile kapsamını kabul eden teşebbüs veya teşebbüs birlikleri en geç soruşturma raporunun tebliğine kadar uzlaşabilir.

Bu çerçevede Kurul, hakkında soruşturma açılan taraflara, ihlalin varlığını ve kapsamını kabul ettikleri bir uzlaşma metni sunmaları için kesin bir süre verecektir. Bu kesin süre içerisinde teşebbüs veya teşebbüs birliklerinin uzlaşma metnini Kurul’a sunması gerekmektedir. Eğer bu süre içerisinde uzlaşma metni sunulmaz ise teşebbüs veya teşebbüs birliklerine ek süre verilmeyecek ve uzlaşma gerçekleşmeyecektir. Kurul tarafından verilen kesin süre içerisinde uzlaşma metninin Kurul’a sunulması halinde ise ihlal tespitinin ve idari para cezasının yer aldığı bir nihai kararla soruşturma Kurul tarafından sonlandırılacaktır.

Kurul’un, uzlaşma usulü sonucunda idari para cezasında yüzde yirmi beşe kadar indirim uygulayabileceği de düzenlenmiştir. Bu madde uyarınca idari para cezası tutarlarında indirim uygulanmış olması 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 17’nci maddesinin altıncı fıkrası kapsamında indirim yapılmasına engel teşkil etmez.

Ayrıca, sürecin uzlaşma ile neticelenmesi halinde, idari para cezası ve uzlaşma metninde yer alan diğer hususlar uzlaşmanın taraflarınca dava konusu yapılamaz.

Uzlaşmaya ilişkin diğer usul ve esaslar ise Kurul tarafından çıkarılan yönetmelik ile belirlenecektir.

Av. Sinem İLİKLİ

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s

%d bloggers like this: