Melek Yatırımcılar ve Girişimciler arasında oluşacak ilişki, birlikte aynı hedefe odaklanmayı gerektirmektedir. Bu nedenle taraflar zorlukların üstesinden beraber gelebilecekleri bir birliktelik seçmek zorunda kalmaktadır. Girişimciler açısından değerlendirmelerde bulunduğumuz diğer yazılarımızın ardından, Yatırımcılar açısından da bu süreçte nelere dikkat edilmesi gerektiğine bu yazımızda kısaca ana hatlarıyla değinmeye çalışacağız.
Öncelikle tarafların aynı sektör içerisinden olması ilk dikkat edilmesi gereken nokta olacaktır. Yatırımcının girişim ile işbirliği sadece maddi bir gelir kapısı olarak görülmemelidir, aynı zamanda tarafların bazı yükümlülükleri yerine getirmesi gerekecektir (Hangi AR-GE çalışmalarının yapılması gerektiği, hangi müşteri kitlesine hitap edilmesi gerektiği veya yapılandırılacak şirketin nasıl yönetilmesi gerektiği vs.). İşte bu nedenle desteklemek istediğiniz girişimi seçerken o girişim hakkında daha öncesinde bir tecrübe sahibi olmanız sizlerin faydasına olacaktır. Ülkemizde başarılı girişim örnekleri bulunuyor olsa da istatistiki açıdan halen yeterli verimliliği elde edebilmiş değiliz. Buradaki ilk sorun maalesef yatırımcıların girişimin içerisinde yeterli olarak bulunmaması veya gerekli takibi gerçekleştirmemesinden kaynaklanmaktadır. Bunun sonucunda, girişimcilerin ilk aşamada almış oldukları maddi desteği dikkatli kullanamaması başlayan çoğu girişimin kısa vadede hüsranla sonuçlanmasına neden olmaktadır.
Dikkat edilmesi gereken diğer bir husus ise sizden yatırım talebinde bulunan girişimcilerin bu konu ile ilgili yeterli bilgi ve birikime sahip olup olmadığını ölçmek olacaktır. Bu aşamada girişim hakkında size sunulan plan ve projelerin ya da geliştirilmesi öngörülen noktaların hayata geçirilebilmesinin ne kadar mümkün olduğunu veya hedeflenen pazarın gelişmeye ya da kazanç sağlamaya açık olup olmadığını öğrenmek gerekecektir. Bunlar hakkında detaylı bir araştırma yapmak ve buradan elde edeceğiniz sonuçlara göre yatırımınızı değerlendirmeniz sizleri ileride yaşanacak sürpriz sonuçlardan da uzak tutacaktır.
Geliştirilmesi planlanan proje içerisinde daha önce yapılmış bir girişim bulunuyor mu? Bulunuyor ise bu girişimler nasıl sonuçlar ile karşılaşmış? İncelenmesi gereken diğer bir nokta ise bu soruların karşısında oluşacak cevaplar olacaktır. Daha öncesinde denenmiş ve sonuçları çok da iyi olmayan bir girişime yatırım yapmak çok da mantıklı görünmemektedir. Gelişimin sürekli yaşandığı ya da ihtiyaçların değişim içerisinde olduğu bir sektöre yönelmek, o pazarı kendisine müşteri kitlesi edinmiş bir girişime yatırım yapmak daha sağlıklı olacaktır. Ayrıca bu pazarda hakim durumda olan bir şirket bulunuyor ise bu pazarın müşterilerinin sizi seçmesini gerektirecek ne tarz avantajları onlara sunmuş olacaksınız. Geçmiş girişimlere yönelik elde edilecek bu tarz veriler planlarınızı oluşturmanıza ve doğru girişimi seçmenize yardımcı olacaktır.
Bir sonraki önemli aşama ise, girişimin şirket türü ya da kurulması planlanan şirketin hangi tür olacağıdır. Türk Hukuku içerisinde yer alan şirket türleri ve bunlar arasındaki farklara bir önceki yazımızda değinmiştik. Dilerseniz yazımıza https://tarlanbaksi.law.blog/2020/04/06/girisimcilerin-tercih-edebilecegi-sirket-turleri/ buradan ulaşabilirsiniz. Şirket türleri arasında; ortakların sorumlulukları, vergisel değerlendirmeler ve şirket işleyişi gibi farklılıklar bulunmaktadır. Bu farklılıklar nedeniyle, yatırımınızı sizin için en avantajlı şirket türüne yapmak sizin için daha faydalı olacaktır. Şirket türlerinin ilerleyen süreçte değiştirilmesi şuan ki kanun çerçevesinde mümkündür ancak bu değişimler zaman kaybına ve mali açıdan yükümlülüklere neden olmaktadır.
Yatırım yapmayı planladığınız girişimin Devlet tarafından desteklenmesi ya da vergisel bazı yükümlülüklerden muaf tutulması veya farklı desteklerden yararlanmasının mümkün olup olmadığını da göz önünde bulundurmak gerekecektir. Bu tarz avantaj ve destekler, mali olanakların girişimin geliştirilmesine kaynak olacak şekilde kullanılabilecektir.
Son olarak hukuki mevzuat açısından herhangi bir engel olup olmadığının da değerlendirilmesi ve hatta bu konuda uzman kişi ve kuruluşlardan destek alınması sizlerin faydasına olacaktır. Belki de sizlerin fark etmediği ya da bilgi alanınız dahilinde olmadığı için kaçırmış olduğunuz bir noktanın fark edilmesi, Melek Yatırımcı – Girişimci ilişkinizin yolun en başından en sağlıklı şekilde kurulmasını sağlayacaktır.
Yukarıda ana hatlarıyla değinmiş olduğumuz üzere, girişimci ya da girişimciler ile görüşürken bu hususları göz önünden bulundurmanız hedeflediğiniz yatırım ilişkisinin mümkün olan en iyi şartlarda oluşmasını sağlayacaktır. Melek Yatırımcı – Girişimci ilişkisi sadece maddi kaynak sağlanan bir ilişki değildir, diğer yazılarımızda da vurguladığımız üzere kurulan bu ilişki evlilik akdine benzetilmektedir. Bu nedenle kriterlerin ve hedeflerin uyuştuğundan emin olunması son derece önemlidir.
Stj. Av. Ozan Parlak