TİCARET ŞİRKETLERİNDE SERMAYE KOYMA BORCU

Türk Ticaret Kanunu’na (“TTK”) göre 5 farklı şirket türü bulunmaktadır. Bunlar, Anonim Şirket, Limited Şirket, Komandit Şirket, Kollektif Şirket ve Kooperatiftir. Anonim şirket, limited şirket ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket sermaye şirketlerini oluşturur. Bu yazımızda sermaye şirketlerinde sermaye olarak koyulabilecek değerler ile ilgili önemli noktalardan bahsetmeye çalıştık.

Şahıs şirketinden farklı olarak sermaye şirketlerinin ortakları yalnızca taahhüt etmiş oldukları sermaye ile şirkete karşı sorumludur. Ortakların şirkete koyabilecekleri sermayenin birçok farklı çeşidi bulunmaktadır. TTK’nın 127.maddesinde sermaye olarak koyulabilecek değerler aşağıdaki şekilde sayılmaktadır:

a) Para, alacak, kıymetli evrak ve sermaye şirketlerine ait paylar,

b) Fikrî mülkiyet hakları,

c) Taşınırlar ve her çeşit taşınmaz,

d) Taşınır ve taşınmazların faydalanma ve kullanma hakları,

e) Kişisel emek,

f) Ticari itibar,

g) Ticari işletmeler,

h) Haklı olarak kullanılan devredilebilir elektronik ortamlar, alanlar, adlar ve işaretler gibi değerler,

i) Maden ruhsatnameleri ve bunun gibi ekonomik değeri olan diğer haklar,

j) Devrolunabilen ve nakden değerlendirilebilen her türlü değer

Sermaye olarak koyulabilecek değerler genel olarak bu şekilde sayılmakla birlikte, TTK’nın açık hükümleri gereğince komandit şirkette, anonim şirkette ve limited şirketlerde ticari itibar ve kişisel emek sermaye olarak koyulamaz. Ayrıca anonim ve limited şirketlerde hizmet edimleri ve vadesi gelmemiş alacaklar da sermaye olarak koyulamayacaktır. Üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunan malvarlığı değerleri de sermaye olarak getirilemez.

Taşınmazlar, fikri mülkiyet hakları ve taşınırlar ayni sermaye olarak kabul edilir. Ayni sermaye koyulması halinde şirketin bulunacağı yerdeki asliye ticaret mahkemesinden değerleme raporu alınır. Şirket sözleşmesinde ortağın sermaye olarak taşınmaz mülkiyeti veya taşınmaz üzerinde var olan veya kurulacak olan ayni bir hakkı koyacağı belirtiliyorsa tapuda veya noterde resmi bir sözleşme yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Ancak şirketin bunlar üzerinde tasarruf edebilmesi için tapu sicilinde şirket adına tescil edilmesi gereklidir. Bir ortağın sermaye koyma borcunu yerine getirmemesi durumunda şirket tarafından dava açılarak bu borcun yerine getirilmesi istenebilir. Ayrıca şirket bu gecikme dolayısıyla uğradığı zararın tazminini de talep edebilir. Ancak bunun için ortağa ihtarda bulunulmuş olması gerekir.

Eğer nakit bir değer taahhüt edilmiş ise nakden taahhüt edilen payların itibari değerinin en az yüzde yirmi beşi tescilden önce, kalanı ise şirketin tescilini izleyen yirmi dört ay içinde ödenir. Pay sahibi para koyma borcunu zamanında ifa etmez ise, şirket sözleşmesinde aksi yönde bir hüküm bulunmadığı takdirde pay sahibi şirketin tescili anından itibaren işleyecek temerrüt faizini de ödeyecektir.

Sermaye olarak bir alacağın da koyulması mümkündür. Bu durumda bu alacak şirket tarafından tahsil edilmediği müddetçe ortak sermaye koyma borcunu yerine getirmemiş sayılacaktır. Alacak, vadesi gelmemiş ise aksi kararlaştırılmış olmadıkça, vade gününden, muaccel ise şirket sözleşmesi veya esas sözleşme tarihinden itibaren bir ay içinde şirketçe tahsil edilmelidir. Bir aylık süre içerisinde bu alacak tahsil edilemez ise, bu sürenin bitiş tarihinden itibaren temerrüt faizi işlemeye başlar ve pay sahibinin temerrüt faizini de ödemesi gerekir.

Anonim ve limited şirketlerde yönetim kurulu, pay bedelini ödememiş olan pay sahibini, iştirak taahhüdünden ve yaptığı kısmi ödemelerden doğan haklarından yoksun bırakmaya ve söz konusu payı satıp yerine başkasını almaya ve kendisine verilmiş pay senedi varsa, bunları iptal etmeye yetkilidir. Ancak yönetim kurulunun bu hakkını kullanabilmesi için temerrüde düşen pay sahibine, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi ile esas sözleşmenin öngördüğü şekilde ilan yoluyla şirketin internet sitesinde de yayımlanacak bir mesajla ihtarda bulunması gerekir. Eğer ortak nama yazılı hisse sahibi ise bu ihtar iadeli taahhütlü mektupla ve şirketin internet sitesi mesajı ile yapılır. Bu ihtarda pay sahibinin ödememiş olduğu tutarı bir ay içinde ödemesi, aksi halde, ilgili paylara ilişkin haklarından yoksun bırakılacağı ve sözleşme cezasının isteneceği belirtilir.

Özetle, sermaye şirketlerinde hissedarların sermaye olarak koyabileceği birçok unsur bulunmaktadır. Sermaye koyma borcunun zamanında yerine getirilmemesi halinde ise şirketin hissedarlara karşı ileri sürebileceği çeşitli hukuki imkanlar mevcuttur. Bu konuda hukuki destek almak için her zaman Tarlan Avukatlık Bürosu ile iletişime geçebilirsiniz.

Av. Dilara KARTALOĞLU KILIÇ

TARLAN AVUKATLIK BÜROSU


AV. AYLİN TARLAN

Leave a comment